90- Zatu'r-Rika'
Gazvesi
1. Sehl b. Ebi Hasme
- - (-)
25305- Salih b. Havvat
bildiriyor: Zatu'r-Rika'da Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile korku
namazı kılanlardan birinin bana anlattığına göre iki kısma ayrılan
Müslümanlardan bir kısmı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ardında
saf tutarken, kalan kısmı düşmana karşı durdu. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ardında duranlarla bir rekat namaz kıldırdıktan sonra ayakta durdu.
Saftakiler kalan bir rekatı kendi başlarına kılıp tamamladılar. Sonra gidip
diğerlerinin yerine düşmana karşı saf tuttular. Kalan grup da gelince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara da bir rekat namaz kıldınp
selam vermeden oturdu. Diğerleri kalkıp kendi başlarına bir rekat namaz
kıldılar. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte selam verip
namazı bitirdiler.
Malik ekledi: "Bu
hadis, bu konuda işittiğim (rivayetler içinde) en sevdiğimdir."
[Sahih]
Diğer tahric: Malik
(1/183), Buhari (4129), Müslim (842), Ebu Davud (1238) ve Nesai (3/171) rivayet
ettiler. 8084 (l)'de tekrar etmiştir.
2. Cabir b. Abdillah
- - (-)
25306 (1)- Cabir b.
Abdullah der ki: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber
Zatu'r-Rika' gazvesine çıktığımızda müşriklerden bir kadın öldürüldü.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geri dönerken, seferde olan kocası
geldi ve Muhammed ashabından birinin kanını dökmedikçe peşlerini
bırakmayacağına yemin edip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in izini
takib etmeye başladı. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde
konaklayınca:
''Kim bu
"Biz koruruz ey
Allah'ın Resulü!" karşılığını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Yadinin girişinde durun'' buyurdu. Sahabe vadinin içinde
konaklamıştı. İki sahabi vadinin girişine gidince, Ensar'dan olan, Muhacirlerden
olana: "Gecenin başında mı, yoksa sonunda mı nöbet tutmayı tercih
edersin?" diye sordu. Muhacir: "Gecenin başında sen tut" deyip
uzanıp uyudu. Ensar'dan olan da kalkıp namaza durdu. Müşrik geldi, namaz kılan
Ensari'nin karaltısını görünce, onun ordunun nöbetçisi olduğunu anladı ve ona
bir ok atıp onu vurdu. Ensari, oku çıkarıp attı ve namaza devam etti. Müşrik,
bir ok daha atınca, Ensari, o oku da çıkarıp attı ve namaza devam etti. Müşrik
üçüncü oku atıp isabet ettirince, Ensari, o oku da çıkarıp atarak rüku ve
secdeye gitti. Sonra arkadaşını uyandırdı ve: "Kalk, vuruldum" dedi.
Muhacir de kalktı. Müşrik, bekçilerin kendisini fark edip yerini bildiklerini
anlayınca kaçtı. Muhacir, Ensari'nin üzerindeki kanı görünce hayretle
"Sübhanallah! (İlk ok attığında) beni uyandırsaydın ya" deyince,
Ensarı: "Ben bir sure okuyordum, onu (yanda) kesmek istemedim. Ok atılmaya
devam edince secdeye vanp seni uyandırdım. Vallahi, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana emrettiği nöbeti zayi etme endişem olmasaydı o sureyi
kesmeden o kişi benim canımı çıkaracaktı" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
1/50 (198) ve Darekutui (1/140) rivayet ettiler.
25307 (2)- Cabir b.
Abdillah el-Ensari, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabının
ibadete olan düşkünlüklerini anlatırken şöyle dedi: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile beraber Necd tarafına gazveye çıktığımızda Necd müşriklerinden
olan bir kadın öldürüldü. Müşriklerden birinin evini sardık ve bir adamın
hanımını öldürdük. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geri dönerken,
seferde olan kocası geldi. Kendisine hanımına olanlar anlatılınca, Muhammed
ashabından birinin kanını dökmedikçe peşlerini bırakmayacağına dair yemin etti.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolun bir yerine gelince, bir vadide
konakladı ve: ''Bu gece bizi düşmana karşı koruyacak iki kişi kimdir?'' diye
sordu. Ensar'dan ve Muhacirlerden birer kişi: "Biz koruruz ey Allah'ın
Resulü!" karşılığını verdiler ve vadinin girişine gittiler. Ensar'dan
olan, Muhacirlerden olana: "Gecenin başında mı, yoksa sonunda mı nöbet
tutmayı tercih edersin?" diye sordu. Muhacir: "Gecenin başında sen
tut, sonunda ben tutarım" deyip uyudu. Ensar'dan olan da kalkıp namaza
durdu ve Kur'an'dan bir sure okumaya başladı. Ensarı sureyi okurken, öldürülen
kadının kocası geldi, namaz kılan Ensari'nin karaltısını görünce, onun ordunun
nöbetçisi olduğunu anladı. Adam, namaz kılan Ensari'ye ok atıp vuruyor, Ensarı
de oku çıkarıp yere koyarak okuduğu sureye devam ediyor, sureyi kesmemek için
yerinden kımıldamıyordu. Kadının kocası bir ok daha atınca, Ensarı oku çıkarıp
yere koyarak namaza devam etti ve kıraatı kesmemek için yerinden kımıldamadı.
Kadının kocası üçüncü oku atıp isabet ettirince, Ensari: oku çıkarıp yere
koyarak rükü ve secdeye gitti. Sonra arkadaşına: "Uyan, vuruldum!"
deyince muhacir oturdu. Kadının kocası onların kendisini fark ettiğini görünce
kaçtı. Muhacir, Ensari'nin üzerindeki akan kanı görünce hayretle "Allah
seni bağışlasın! İlk ok attığında beni uyandırsaydın ya" deyince, Ensari:
"Ben bir süreyle namaza başlamıştım, onu (yarıda) kesmek istemedim. Ok
atılmaya devam edince secdeye varıp seni uyandırdım. Vallahi, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana emrettiği nöbeti zayi etme endişem
olmasaydı o süreyi kesmeden o kişi benim canımı çıkaracaktı" dedi.
[Sahih]